Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
önyargılı olarak etkilemek
paperback
kamu park yeri memuru
waste assimilation
candidate for vasoactive medical therapy
yorum bile yapamayacağım
champ de travail
desensitize to
diaphragm wall works
it sounds great
çizgili pamuklu kumaş
biting midge
point de capture du radioalignement de piste
başlangıç noktasından uzağa
ticari girişim
there's more in you
rueda (de fuegos artificiales)
look favourably on
Überforderungsklausel
wage price freeze
der uns schuldige betrag
kraliyet mühendisleri birliğinden olan asker için kullanılan takma isim
all for nothing
clinical thermometer
beim letzten atemzug
entice someone
Geçmiş
Cümleler
"entice someone"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
entice someone
f.
birini cezbetmek
2
Genel
entice someone
f.
birini çekmek
3
Genel
entice someone
f.
birini ikna etmek
4
Genel
entice someone
f.
birini razı etmek
5
Genel
entice someone
f.
birini kandırmak
"entice someone"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
entice someone with something
f.
birini bir şey ile kandırmak/ayartmak
2
Öbek Fiiller
entice someone to do something
f.
birini bir şey yapmaya ayartmak
3
Öbek Fiiller
entice someone to do something
f.
birini bir şey yapması için kışkırtmak/ayartmak
4
Öbek Fiiller
entice (someone or something) into (something)
f.
(birini/bir canlıyı bir şey yapmaya) ikna etmek
5
Öbek Fiiller
entice (someone or something) into (something)
f.
(birini/bir canlıyı bir şey yapmaya) teşvik etmek
6
Öbek Fiiller
entice (someone or something) into (something)
f.
(birini/bir canlıyı) bir yere girmesi için cezbetmek
7
Öbek Fiiller
entice (someone or something) into (something)
f.
(birini/bir canlıyı) bir şeyin/yerin içine çekmek
8
Öbek Fiiller
entice (someone or something) into (something)
f.
(birini/bir canlıyı) bir yere girmesi için kandırmak
9
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) cezbetmek
10
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) çekmek
11
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) ikna etmek
12
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) razı etmek
13
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kandırmak
14
Öbek Fiiller
entice (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) ayartmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of entice someone
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy